Balıkesir’de İlk Cemevi’nin Temeli Atıldı
Balıkesir’de Tarihi Adım: Umut Işığı Yanıyor
Balıkesir’den gelen haber ise Alevi toplumu için umut verici bir gelişme olarak karşılandı. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, kentte ilk Cemevi’nin temelini atarak, önemli bir adım attı.
Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde Yükselecek Cemevi:
7 Aralık’ta gerçekleştirilen temel atma törenine, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, Balıkesir Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kenan Bila, Balıkesir Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı Akay Şahin ve çok sayıda vatandaş katıldı. Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde inşa edilecek olan Cemevi, bölgedeki Alevi toplumunun önemli bir ihtiyacını karşılayacak.
Ahmet Akın’dan Güçlü Mesajlar: “Cemevleri İbadethanedir”
Törende konuşan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, on binlerce Alevi’nin yaşadığı Balıkesir’de ilk Cemevi’nin açılması için geç kalındığını belirterek, önemli mesajlar verdi. Akın, “Cumhuriyetin en önemli yanlarından birinin devletin bütün inançlara eşit mesafede durduğu; kimsenin inancına, ibadetine, ibadethanesine karışmadığı laiklik ilkesi olduğunu biliyorum. Cemevi’miz de bunun bir parçasıdır” dedi.
Alevilerin ve Cemevleri’nin Türkiye’nin tartışmasız bir gerçeği ve asli unsuru olduğunu vurgulayan Akın, “Nasıl ki Aleviler ülkemizin tartışmasız bir gerçeği ve asli unsuru ise, Cemevleri de Alevilerin ibadethanesidir” ifadelerini kullandı.
“Cemevleri’nin Yasal Güvence Altına Alınmamış Olması Türkiye Ayıbıdır”
Başkan Akın, konuşmasında Cemevleri’nin yasal statüsüne de değinerek, “Alevilerin ibadethane olarak gördüğü Cemevi’nin halen yasal güvence altına alınmış olmaması 21. yüzyılın ilk çeyreği biterken bir Türkiye ayıbıdır” dedi. Bu sözler, Alevi toplumunun uzun yıllardır sürdürdüğü mücadeleye güçlü bir destek niteliği taşıyor.
Balıkesir’deki Cemevi: Sadece Bir Başlangıç
Törende konuşan CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe de Balıkesir’deki Cemevi’nin sadece bir başlangıç olduğunu ve devamının geleceğini vurguladılar. Bu sözler, Balıkesir’deki Alevi toplumunun ve Türkiye genelindeki Alevilerin umutlarını artıran bir nitelik taşıyor.
Türkiye’de Cemevleri’nin Durumu: Yasal Statü Belirsizliği ve Mücadele
Bahçelievler ve Balıkesir’deki gelişmeler, Türkiye’deki Cemevleri’nin genel durumunu da bir kez daha gündeme getiriyor. Cemevleri, Alevi vatandaşların ibadetlerini gerçekleştirdikleri, sosyal ve kültürel faaliyetlerini yürüttükleri mekanlar olmasına rağmen, yasal olarak ibadethane statüsüne sahip değiller. Bu durum, Alevi toplumunun inanç özgürlüğünü kısıtlayan ve eşit vatandaşlık haklarını zedeleyen bir ayrımcılık olarak görülüyor.
AİHM Kararları ve İç Hukuktaki Yansımaları:
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yi Cemevleri konusunda defalarca mahkum etti. AİHM kararlarında, Cemevleri’nin ibadethane olarak kabul edilmesi ve Alevi toplumuna eşit haklar tanınması gerektiği vurgulanıyor. Ancak, AİHM kararları iç hukukta tam anlamıyla karşılık bulmuş değil.
Siyasi İrade ve Toplumsal Uzlaşı Gerekliliği:
Cemevleri’nin yasal statü kazanması ve Alevi toplumunun haklarının güvence altına alınması için siyasi irade ve toplumsal uzlaşı büyük önem taşıyor. Devletin, Alevi vatandaşların taleplerine kulak vermesi ve Cemevlerini ibadethane olarak tanıması gerekiyor. Aynı zamanda, toplumun farklı kesimleri arasında diyalog ve anlayışın geliştirilmesi, önyargıların kırılması ve birlikte yaşama kültürünün güçlendirilmesi de büyük önem taşıyor.
Sonuç: Eşitlik ve Adalet İçin Mücadele Sürüyor
Bahçelievler’deki Cemevi tartışması ve Balıkesir’deki tarihi adım, Türkiye’deki Alevi toplumunun ve Cemevleri’nin durumuna dair önemli bir resim ortaya koyuyor. Bahçelievler’de yükselen itirazlar, Alevi vatandaşların inanç özgürlüğü ve eşitlik mücadelesinin hala devam ettiğini gösterirken; Balıkesir’deki Cemev’nin temelinin atılması ise umut verici bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin, AİHM kararları doğrultusunda Cemevleri’ni ibadethane olarak tanıması ve Alevi toplumuna eşit haklar tanıması, hem bir insan hakları yükümlülüğü hem de toplumsal barış ve huzur için bir gereklilik. Bu konuda atılacak adımlar, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine ve birlikte yaşama kültürüne önemli katkılar sağlayacak.
Cumhuriyetin kurulduğu andan itibaren100 yıllık bir süreçte, Cemevleri’nin ibadethane olarak yasal statüye alınmaması, bu 100 yıllık süreç içindeki siyaset yapanların ayıbıdır.