Cemevleri Kültür Merkezi değil, ibadethanedir!

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan’ın katıldığı “Gelenekten, Geleceğe, Sücaaddin Gecesi” etkinliğinde, Cemevlerinin birer ibadethane olduğu vurgusunu yapması dikkat çekici bir mesaj içeriyor. Bu söylem, Türkiye’de uzun süredir tartışma konusu olan Alevi yurttaşların ibadethane olarak kabul gördüğü yerlerin statüsü ile ilgili bir hassasiyeti yansıtıyor. Alevi toplumunun ibadet mekânları olan Cemevlerinin, “kültür merkezi” veya farklı tanımlamalar yerine, resmi olarak ibadethane statüsüne alınması talebi, bu tarz etkinliklerde sıklıkla dile getiriliyor.

• Cemevlerinin Statüsü Tartışması: Türkiye’de Cemevlerinin ibadethane olup olmadığı uzun zamandır hukuki ve toplumsal bir tartışma konusu. Alevi vatandaşlar, Cemevlerinin resmi olarak ibadethane kabul edilmesini talep ederken, devlet mekanizmaları bu konuda yıllardır farklı tutumlar sergiliyor.
• Etkinlik ve Mesajın Önemi: Sücaaddin Veli Kültür ve Turizm Derneği tarafından düzenlenen bu gibi etkinlikler, Alevi kültürünün ve inancının tanıtılması, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için önemli bir rol oynuyor.

Arslan açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Eskişehir Sücaaddin Veli Kültür ve Turizm Derneğimiz tarafından düzenlenen, “Gelenekten, Geleceğe, Sücaaddin Gecesinde” sevgili canlarımızla bir araya geldik.  Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen ve yakın ilgilerini esirgemeyen dernek başkanımız sayın Hasan Ali Uzun ve yönetim kurulu üyeleri ile kıymetli hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum. Alevi Bektaşi inancına mensup milyonlarca yurttaşımızın ve o inancın temsilcisi kurumlarımızın haklı talep ve istemlerine yıllardır; kör-sağır ve dilsiz kalan iktidarın, 22 yılın sonunda göz boyamak için Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde oluşturdukları “Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı” aldatmacası içindeki anlayışını kabul etmiyoruz. Alevilik ve Bektaşilik kültürel bir anlayış değil, milyonlarca insanın bu uğurda yüzyıllar boyunca çok ağır bedeller ödediği inancıdır. Cemevleri de Kültür Merkezi değil, ibadethanedir!”