Gözcü Baba Türbesi’nin bulunduğu alana iş makineleri girdi

gözcü baba türbesi
gözcü baba türbesi

Gözcü Baba Türbesi’nin bulunduğu alana iş makineleri girdi

İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki Göztepe semtine adını veren Gözcü Baba Türbesi’nin bulunduğu alana iş makinelerinin girmesi büyük tepkiye neden oldu. Merdivenköy Mahallesi Hızır Reis Sokak’ta yer alan türbenin arazisinde, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Kuran kursu inşaatı yapılacağı iddiaları gündeme geldi. Bu iddialar üzerine harekete geçen Şahkulu Sultan Külliyesi, Mehmet Ali Hilmi Dedebaba Araştırma, Eğitim ve Kültür Vakfı’nın yaptığı açıklamanın ardından inşaat çalışmaları durduruldu.

Konuyla ilgili resmi kurumlardan henüz bir açıklama yapılmazken, mesele TBMM’ye taşındı. Alevi dernekleri, Alevi-Bektaşi toplumunun yok sayıldığını ve temel insanî değerlerin hiçe sayılarak tarihi bir alana iş makineleri sokulmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Yapılan açıklamada, “Diyanet İşleri Başkanlığı dozerlerini kutsal mekânlarımızdan derhal çekmeli, bu kadim tarihi alan olduğu gibi bırakılarak gerçek sahiplerine teslim edilmelidir” denildi.

Onar Köyü’nde RES Tehdidi

Öte yandan, Malatya’nın Arapgir ilçesine bağlı Onar Köyü’nde planlanan RES (Rüzgâr Enerji Santrali) projesi, köyde bulunan Onar Cemevi’ni tehdit ediyor. Projenin, Alevi inancı için önemli bir tarihi ve kültürel miras olan Onar Cemevi’ne zarar verme ihtimali endişelere neden oldu. Konuyu meclis gündemine taşıyan DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten KorduEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.

Kordu’nun önergesinde yer alan bazı sorular şöyle:

  • “Aleviler açısından tarihi mekânlara sahip olan Onar Köyü neden tercih edilmiştir?”
  • “Köylülerle yapılan görüşmeler ve bu görüşmelerde dile getirilen endişelere yönelik bir çözüm öneriniz var mıdır?”

Tepkiler ve Talepler

Her iki olayda da Alevi-Bektaşi toplumu, kutsal mekânlarının korunması ve inanç özgürlüklerinin gözetilmesi taleplerini dile getiriyor. Gözcü Baba Türbesi ve Onar Cemevi gibi tarihi ve kültürel açıdan önemli mekânların korunması, sadece Alevi-Bektaşi toplumu için değil, tüm toplum için bir miras meselesi olarak görülüyor.

Alevi dernekleri ve siyasi temsilciler, bu tür projelerin planlanırken toplumun hassasiyetlerinin dikkate alınması ve diyalog süreçlerinin işletilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, inanç özgürlüğü ve kültürel mirasın korunması gibi temel değerlerin zarar göreceği uyarısında bulunuyorlar.

Bunlar da ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir