Muharrem Orucu
Muharrem Orucu
Alevilikte Muharrem Orucu: Anlamı, Ritüelleri ve Manevi Boyutu
Muharrem orucu, Alevi inancında derin bir manevi anlam ve tarihi öneme sahiptir. Hicri takvime göre yılın ilk ayı olan Muharrem ayının, Aleviler için önemi, İslam tarihindeki en trajik olaylardan biri olan Kerbela Vakası ile ilişkilidir. Muharrem orucu, bu olayın acısını paylaşmak, yas tutmak ve Hz. Hüseyin ’in adalet ve hak mücadelesini anmak amacıyla tutulur.
Kerbela Olayı ve Muharrem Ayının Önemi
Kerbela Olayı, Miladi 680 yılında, Hz. Muhammed ’in torunu Hz. Hüseyin ve 72 yareninin, Emevi halifesi Yezid ’in ordusu tarafından Kerbela ’da katledilmesiyle sonuçlanmıştır. Hz. Hüseyin, Yezid ’in zulmüne ve baskıcı yönetimine karşı çıkmış, adalet, özgürlük ve hakkaniyet uğruna ailesi ve yoldaşlarıyla birlikte hayatını feda etmiştir. Bu trajedi, Alevi inancının manevi merkezinde yer alır ve Muharrem ayını yas ve matem ayına dönüştürür.
Muharrem orucu, Kerbela şehitlerine duyulan saygının, sevginin ve bağlılığın bir ifadesidir. Aynı zamanda Aleviler için adaletsizliğe, zulme ve haksızlığa karşı duruşun da simgesidir.
Muharrem Orucu ve Matem
Aleviler, Muharrem ayında 12 gün boyunca oruç tutarlar. Bu 12 gün, Kerbela ’daki 12 İmam ’ı ve onların uğruna mücadele ettiği değerleri temsil eder. Muharrem orucu, yalnızca aç kalmayı değil; aynı zamanda nefsin terbiyesi, içsel arınma ve insanlık için iyi bir birey olma çabasını da kapsar.
Oruç süresince şu kurallara dikkat edilir:
- Et, süt ve yumurta gibi hayvansal ürünler tüketilmez: Bu, Kerbela’ da Hz. Hüseyin ve yarenlerinin susuz ve aç bir şekilde şehit edilmelerine duyulan saygıyı ifade eder.
- Su içilmez: Su, Hz. Hüseyin ’in ve çocukların Kerbela ’da maruz kaldıkları susuzluğu hatırlamak amacıyla içilmez. Ancak bu, tamamen bir yas niyetiyle yapılır ve kişinin sağlığını tehlikeye atmadan uygulanır.
- Neşeli etkinliklerden kaçınılır: Düğün, eğlence gibi sevinçli etkinlikler yapılmaz, müzik çalınmaz. Matem havası korunur.
- Kötü söz ve davranışlardan uzak durulur: İnsanlar arasında barışı sağlamak, hoşgörüyle hareket etmek temel ilkelerdendir.
12 Günün Anlamı ve Aşure Günü
Muharrem orucunun 12. günü, Aşure Günü olarak anılır. Bu gün, Hz. Hüseyin’in şahadetinin hatırlanmasının yanı sıra, insanlık tarihindeki diğer önemli olayların da hatırlanmasına vesiledir. Aşure günü, genellikle pişirilen aşure tatlısının komşulara ve yakınlara dağıtılmasıyla anlam kazanır. Aşure tatlısı, birlik, dayanışma ve paylaşımın simgesidir.
Alevi inancında Aşure, farklı tatların bir araya gelerek uyum oluşturması gibi, farklılıkların bir arada barış içinde yaşayabileceğini temsil eder. Bu gelenek, Kerbela’da yaşanan acının ardından dahi, birlik ve beraberlik mesajını vermeyi amaçlar.
Matemin Manevi Boyutu
Muharrem orucu, bir yas ibadeti olmasının ötesinde, insanlık için bir vicdan muhasebesidir. Aleviler, bu oruç vesilesiyle sadece Kerbela ’da yaşanan zulmü hatırlamakla kalmaz; aynı zamanda günümüzdeki haksızlıkları, adaletsizlikleri ve ayrımcılıkları da düşünürler. Bu nedenle Muharrem, Alevi inancında hem geçmişin acılarını hatırlama hem de geleceğe dair daha adil bir dünya kurma arzusunu dile getirme ayıdır.
Lokmalar ve Cem Erkanları
Muharrem ayında, Cemevleri ‘nde matem oruçlarının ardından özel ritüeller düzenlenir. Bu dönemde dağıtılan lokmalar, paylaşma ve dayanışma ruhunun bir göstergesidir. Cem erkanlarında Kerbela Olayı ’na dair mersiyeler okunur, dualar edilir ve insanlar birlik içinde acıyı paylaşırlar. Alevilikte bu ortak matem, topluluk üyelerinin birbirine kenetlenmesini ve birlik ruhunu pekiştirir.
Alevilikte Muharrem orucu, insanlık tarihinin en acı olaylarından birine duyulan saygının ve bağlılığın bir ifadesi olmanın yanı sıra, adalet ve özgürlük için verilen mücadelenin de simgesidir. Bu oruç, Alevi toplumu için yalnızca bir ibadet değil; aynı zamanda manevi bir arınma, toplumsal dayanışma ve barış çağrısıdır. Kerbela’dan çıkarılan derslerle, Aleviler bu ayda hem kendi nefislerini sorgular hem de dünyadaki zulümlere karşı dirençlerini yenilerler. Muharrem orucu, insanlığın onur ve adalet mücadelesinin unutulmadığını gösteren kutsal bir hatırlama sürecidir.